Katılımcı Ekonomide İkinci El Eşya Ticareti
Katılımcı ekonomide, kaynakları, malları ve hizmetleri tahsis etme prosedürü, halihazırda üretilen malların değişimi anlamındaki ikinci el eşya konusuyla direk olarak ilgilenmez. Bu bağlamda ikinci el eşya, önceki yılların planlarına göre üretilen, belirli bir meblağın üzerinde değere sahip olan, geri kalan ekonomik ömrüne istinaden talep edilen mallar olarak tanımlanabilir. Bu tip dayanıklı mallara, otomobiller, çamaşır makineleri, kameralar, buzdolabı ve benzeri eşyalar örnek olarak verilebilir.
Tabii ki, halihazırda üretilmiş ve belli bir kullanım amacına ulaşmış malların, ekonomik anlamda verimli bir şekilde tekrar kullanılmasının istenmesinde birçok neden vardır. En önemli nedenlerden biri malların üretim aşamasında çevreye vermiş olduğu olumsuz etkilerdir. Yani, üretim aşamasında çevreye olumsuz etkileri olan ürünlerin üretilmesi yerine eski eşya olarak piyasada tekrar kullanıma sunulması talebidir. Başka bir örnek vermek gerekirse; yeni mobilyaların üretilmesi için gerekli ahşabın yeniden ağaçlar kesilerek elde edilmesi yerine, eski mobilyaların tekrar piyasaya kazandırılması durumudur. Katılımcı ekonomi, vatandaşların planlama sürecinde temiz bir çevre taleplerini ifade edebildiği ve malların üretim aşamasında çevreyi olumsuz etkileyen madde salınımı yapan üreticilerden tazminat talep edebilecekleri bir ekonomidir.
Böyle bir ekonomi modelinde, halihazırda üretilen tüm malların verimli bir şekilde tekrardan kullanılması için çaba gösterileceği aşikardır. Örneğin, farklı tüketici federasyonları, dayanıklı malların kullanımını en üst düzeye çıkarmak için yeni tür kolektif yaşam düzenlemeleri denemektedir. Ya da belirli dayanıklı malların belli mahallelerde toplanarak farklı ürünler için kaynak oluşturulmasına çalışılmaktadır. Bu gibi uygulamalara Çin’de çokça rastlamak mümkündür. Örneğin, Çin’de bazı mahallelerde toplanan ikinci el bilgisayar parçalarıyla toplama bilgisayarlar üretilmektedir. Bu ve diğer sebeplerden dolayı toplumun daha önce üretilmiş malları, kendi kendini yönetme, ekonomik adalet ve diğer değerlerle uyumlu bir şekilde kendi aralarında tekrar transfer etmeleri, katılımcı ekonomi modelinin temelini oluşturur.
Fakat, ikinci el eşya ticaretini organize ederken, piyasalara vereceği zarar riskini de göz önünde bulundurmak gerekir. Katılımcı ekonomide yeniden ortaya çıkan pazarlar ve / veya rakip para birimleri, diğer katılımcı kurumları tehlikeye atabilirler.
İkinci el eşyalar, önceki yıllarda yapılan öngörü ve planlar doğrultusunda üretilmiş ve müşteriye teslim edilmiş mallar olduğundan, bu mallarla ticaretin tekrar yapılması, genel tüketici kapsamında yıllık planlamada bazı soru işaretleri oluşturabilir. Üreticilerin / işçi konseylerinin bu ticaretten etkileneceği kesindir. Çünkü malların yeni üretilen versiyonlarına olan talep, sorunsuz ve iyi işleyen kullanılmış eşya ile yapılan ticaretten dolayı negatif yönde etkilenecektir. Bu etkilenme dolaylı yönden olacaktır.
İkinci el eşyanın şimdiki ve gelecekteki sahibi arasındaki resmi ticaretin organizasyonu temel olarak Ulusal Tüketici Federasyonunun görevidir. Özünde, ürünün ilk kullanıcısı ürün ile birlikte tüketici haklarını da satın almaktadır, bunun yanında ikinci el eşya satımında böyle bir haktan bahsedilmeyebilir.
Kullanılmış eşyaların farklı coğrafi bölgelerde yaşayan alıcılar ve satıcılar arasındaki ticareti, tüketici federasyonları sistemi ile organize edilir. Doğal olarak, insanların yeniden satılması için ikinci el eşyalarını teslim ettikleri depolar veya ticarethaneler, teslim edilen ürünlerin işlevselliğini ve gerekli standartları karşılayıp karşılamadığını inceleme sorumluluğunu taşıyacaktır. Böylece onaylanmış ürünler tekrardan tüketim kredisi almaya hak kazanabilir.
Başka bir ifadeyle, Ulusal Tüketici Federasyonu hem kullanılmış malların talepçisi hem de tedarikçisi olarak hareket eder. Federasyon, kullanılmış eşyalar ile ilgili çalışmaları, amortisman çizelgelerini ve diğer gereklilikleri yerine getirir.
Fakat, eğer insanlar yukarıda açıklanan resmi ticaret mekanizmaları dışında da ikinci el eşya ticareti yapmakta serbesttir. Ancak bu alışveriş, yeni üretilen mal ve hizmetlerin satın alınması için resmi yıllık planlama prosedüründe olmayan, yeni başka bir para birimine dayalı bir alışveriş olmalıdır.
İkinci el eşya konusunda dayanıklı tüketim mallarından farklı olarak önemli bir kategori de, günümüz ekonomisinde önemi zaman zaman artış gösteren, koleksiyoncular için değeri olan ürün kategorisidir. Bunlar pul, eski mobilya ve diğer antikalar gibi her türlü eşya olabilir. Katılımcı ekonomide insanlar koleksiyon ürünlerine bugünkü gibi ihtiyaç duymayacakları ve dolaylı olarak da yatırım yapmayacağı için koleksiyon eşyalarının ve antika eşyaların fiyatları bugüne göre daha düşük olacaktır. Ancak katılımcı ekonomi de olsa hala bazı kişilerin farklı nesneler toplamaya devam edeceği de aşikardır. Koleksiyonlar, toplum için kolektif bir değere sahip olma durumuna göre de sınıflandırılabilir. Bazı mallar toplum için sınırlı kolektif değere sahipken, bir grup koleksiyoncu için yüksek değerlere sahip olabilir. Bazı eşyalar da hem koleksiyoncular için hem de toplum için yüksek değerlere sahip olabilir. Bu tür eşyaların müzede yer alması herkes açısından daha yararlıdır. Bu durumda Ulusal Tüketim Federasyonu, toplumsal değeri olan eşyaları tespit edip müzede kalmasını sağlayabilir ve ticaretten çıkarabilir. Bireylerin haksızlığa uğramaması için geri alım fiyatının belirlenmesinde Ulusal Tüketici Federasyonu sorumlu olmalıdır. Arz talep doğrultusunda daha yüksek fiyatların gerekli olması halinde, UTF’ye ve dolayısıyla tüm tüketicilere düşen kazançlar tahakkuk edilmelidir.